Anayasa Mahkemesi, munzam zarara ilişkin önemli bir karar vermiştir. Söz konusu karar, ilgili dosya kapsamında pilot uygulamasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmiştir. Bu durum, konunun yasama organının gündemine taşınması açısından anlamlı ve olumlu bir gelişmedir. - 29.09.2025
Anayasa Mahkemesi'nin, Caner Şafak tarafından yapılan bireysel başvuru üzerine değerlendirdiği 2014/41763 başvuru numaralı ve 08/07/2025 tarihli kararı 29/09/2025 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
- Başvurucu, özel hukuk kişilerinin taraf olduğu borç ilişkisinden doğan alacağının yüksek enflasyon nedeniyle değer kaybettiğini ve bu kaybın hukuk sistemi tarafından giderilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının (Anayasa m. 35) ve etkili başvuru hakkının (Anayasa m. 40) ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
- Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, munzam zarar talep edilebilmesi için alacaklının, temerrüt faizini aşan bir zarara uğradığını somut ve açık biçimde ispat etmesi gerekir. Yüksek enflasyon, döviz kuru artışı veya faiz oranlarının yükselmesi gibi genel ekonomik göstergeler, tek başına zararın varlığını kanıtlamaya yetmez. Salt ülke ekonomisinin içinde bulunduğu olumsuz koşullara dayanılarak munzam zarar talep edilemez; alacaklı uğradığı zararı somut ve açık bir biçimde ispat etmekle yükümlüdür.
- Anayasa Mahkemesi, yüksek enflasyon dönemlerinde yasal ve temerrüt faiz oranlarının enflasyonun altında kalmasının alacaklı aleyhine sonuçlar doğurduğunu, bu durumun da alacağın gerçek değerini azalttığını tespit etmiştir. Ayrıca, zararların telafisi için öngörülen munzam zarar davasının, Yargıtay içtihatları uyarınca somut zarar ispatı şartına bağlı olması nedeniyle etkisiz bir yol olduğu değerlendirilmiştir.
- Mahkeme, hukuk sisteminde alacakların enflasyon karşısında uğradığı değer kaybını giderecek etkili bir başvuru yolunun bulunmadığını ve bunun yapısal bir sorun teşkil ettiğini belirlemiştir. Bu nedenle pilot karar usulü uygulanmış ve hem mülkiyet hakkının hem de etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
- Kararın bir örneği TBMM’ye yapısal sorunun çözümü için bildirilmiş, benzer nitelikteki başvuruların incelenmesi ise kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından itibaren 6 ay süreyle ertelenmiştir.
- Karşı oy kullanan üyeler ise, ihlalin yapısal bir eksiklikten değil, mevcut hukuk kurallarının derece mahkemelerince Anayasa’ya uygun yorumlanmamasından kaynaklandığını savunarak, pilot karar yerine yeniden yargılama yolunun tercih edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Kararın tam metni : https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2025/09/20250929-3.pdf